Bu teklifteki düzenlemelerden en önemlisi işverenlerin yararlanmakta olduğu 5 puanlık sigorta primi indiriminin 4 puana düşürülecek olmasıdır.

5 puanlık SGK prim indiriminin yasal dayanağı

5 puanlık prim indiriminin yasal dayanağını 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 81. maddesi oluşturmaktadır. Söz konusu madde, işverenlerin ödemekle yükümlü oldukları işveren sigorta prim oranını 5 puan azaltmaya imkân tanımakta ve Hazine tarafından karşılanmaktadır.


5 puanlık prim indiriminin uygulamaya başladığı tarih ve hedeflenen amaç

5 puanlık prim indirimi Sosyal Güvenlik Reformu’nun bir parçası olarak hayata geçirilmiş olup,  1 Ekim 2008 tarihinden bu yana uygulanmaktadır.

Söz konusu indirim uygulama konulurken bir yandan işverenlerin iş gücü maliyetlerini düşürmek ve istihdamı artırmak amaçlanırken, bir yandan da işverenlerin yasal yükümlülüklere uymalarını (sigorta primlerini süresinde ödeme, kayıt dışı istihdama başvurmama vd.) sağlamak amaçlanmıştır.

Genel bir değerlendirme yapıldığında, işverenlere sağlanan 5 puanlık prim indiriminin yukarıda belirtilen amaçlar çerçevesinde etkili bir uygulama olduğu söyleyebiliriz.

Zira 2008 öncesi ile 2024 yılındaki kayıt dışı istihdam oranı ve SGK prim tahsilat oranları karşılaştırıldığında söz konusu prim indiriminin de etkisiyle kayıt dışı istihdam oranı düşmüş, SGK’nın prim tahsilat oranı ise yükselmiştir.

Uygulamadaki gözlemlerimiz, pek çok işverenin söz konusu 5 puanlık prim indirimini kaybetmemek için SGK prim ödemelerini diğer ödemelerine göre önceliklendirildiğini, hatta banka kredisi kullanarak SGK prim ödemelerini yasal süresinde yapmaya gayret ettiklerini göstermektedir.

Dolayısıyla, iş gücü maliyetleri içinde önemli bir maliyet unsuru olan SGK prim yükünün hafifletilmesine imkân veren bu indirim, yasal yükümlülüklerini düzenli ve disiplin bir şekilde yerine getiren işverenler için vazgeçilmez bir destek mekanizması haline gelmiştir.
 

5 puanlık prim indiriminin yararlanma şartları

5 puanlık SGK prim indirimi, tüm işverenlerin otomatik olarak yararlanabileceği bir indirim değildir. Zira bu prim indiriminin yasal altyapısı kurgulanırken, bir yandan işgücü maliyetlerinde işverenlere destek sağlayarak kayıt dışı istihdamla mücadele edilmesi amaçlanmış, diğer taraftan da düzenli olarak prim ödemesini yapan işverenlerin ödüllendirilmesi amaçlanmıştır.

Dolayısıyla, bu indirimden yararlanabilmek için işverenlerin aşağıdaki koşulları sağlaması gerekmektedir.

- Aylık prim ve hizmet belgesinin/muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin yasal süresinde verilmesi,

- Cari ay primlerinin yasal süresinde ödenmesi,

- Türkiye genelinde prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme zammı ve cezası borcunun bulunmaması (varsa yapılandırılmış/tecil ve taksitlendirilmiş olması ve düzenli ödenmesi),

- Kayıtdışı sigortalı çalıştırılmaması, sahte sigortalı bildiriminde bulunulmaması,

- İşverenin 5335 sayılı Kanun’un 30. maddesinin 2. fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlardan olmaması,

- Yapılan işin 2886, 4734 sayılı Kanunlar ve 4734 sayılı Kanun’un 3. maddesi kapsamında veya uluslararası anlaşmalara istinaden alım ve yapım işlerinden olmaması,

Bu şartları yerine getiren işverenler, her bir çalışan için ödeyecekleri işveren SGK priminde 5 puanlık indirimden faydalanabilmektedir.

Sosyal güvenlik destek primine tabi (emekli) çalışanlar ve yurtdışında çalışan sigortalılardan dolayı ise 5 puanlık indiriminden yararlanılamamaktadır.
 

İndirim oranının düşürülmesi işveren maliyetini nasıl etkileyecek?

Torba Kanun teklifinde imalat sektörü dışındaki işyerlerinde 5 puanlık prim indiriminin 4 puana düşürülmesi, imalat sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde ise 5 puan prim indiriminin 31.12.2026 tarihine kadar daha devam ettirilmesi (Cumhurbaşkanı’nın uzatma yetkisini kullanması durumunda bu işyerleri için 5 puanlık indirim 31.12.2027 tarihine kadar uygulanabilecek) öngörülmektedir.

Hükümetin 5 puanlık SGK prim indirimini 4 puana düşürme kararı, işverenler üzerinde doğrudan maliyet artışı anlamına gelmektedir. Bu değişiklik, her bir çalışan için işverenin ödeyeceği SGK prim yükünü artıracaktır.

Bu çerçevede, şuan da %20,75 olan işveren sigorta prim oranı 5 puanlık prim indiriminden yararlanıldığında %15,75 olarak uygulanmaktadır.

5 puanlık prim indiriminin 4 puana düşürülmesi durumunda işveren sigorta prim oranı %16.75 olacaktır. Bu artış, işverenler için prime esas kazanç alt sınırından (asgari ücret) çalıştırılan bir kişi için (20.002, 50 TL X %1) 200,03 TL, prime esas kazanç üst sınırından (asgari ücretin 7,5 katı) çalıştırılan bir kişi için (150,018.90 TL) 1500,19 TL daha fazla maliyet üstlenmesine neden olacaktır.

Bu düzenlemenin bütçeye olumlu etkileri olsa da işverenler açısından mali bir yük oluşturacağı ve ekonomik büyümeyi sınırlayabileceği değerlendirilmektedir.

Bu çerçevede maliyet artışına bağlı olarak özellikle mikro ve küçük ölçekli işletmeler, artan SGK maliyetlerini karşılamakta zorlanacak, bazı işverenleri, maliyetlerini azaltmak için işçi çıkarmaya yöneltebilecek ya da yeni istihdam yaratmayı ertelemesine yol açabilecek, özellikle ihracata dayalı sektörlerde faaliyet gösteren işverenlerin, artan işgücü maliyetleri nedeniyle uluslararası piyasalardaki rekabet avantajlarını olumsuz etkileyebilecektir.

OECD ülkeleri ile kıyaslandığında Türkiye, işgücü maliyeti içinde vergi ve SGK prim oranlarının yüksek olduğu ülkeler arasında yer almaktadır.

Sonuç olarak; 5 puanlık SGK prim indiriminden faydalanan işverenler için bu teşvik, önemli bir maliyet avantajı sağlamakta olup, bu indirim oranının 4 puana düşürülmesi, işverenlerin işgücü maliyetlerini artıracak, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecektir. Dolayısıyla, işgücü maliyetlerinin azaltılarak uluslararası rekabet gücünün artırması ve kayıtlı istihdamın teşvik edilmesi için istihdam teşviklerinin devam ettirilmesi, sigorta prim indirimi oranının azaltılması yerine işyerlerinin istihdam sayısı ve gelişmesi istenen sektörler dikkate alınarak prim oranı indiriminin kademeli olarak artırılmasının kritik öneme sahip olduğu değerlendirilmektedir.