Merkezi yönetim bütçesi yılın ilk üç ayında 513 milyar 482 milyon TL açık verdiMaliye, 2024 yılında 2023 yılı vergi tahsilatına oranla hedefini yüzde 85 artırarak 8 trilyon 336 milyar liraya çıkarmış durumdadır. Yani 2024 yılının ilk çeyreğinde 2024 yılında hedeflediği vergi hasılatının sadece yüzde 16,12’si gerçekleştirmiş durumdadır.

Bu nedenle Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, hedeflenen vergi tahsilatını toplamak üzere vergi tahsilatına olumlu katkı sağlayacak her türlü fikre açık olduğu sinyalini vermektedir. Gelen fikirler ağırlıklı olarak kayıt dışılıkla mücadele etmek üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Kayıt dışılıkla mücadele etme fikrini düşünüp bulmak ülkemiz açısından çok da zor olmasa gerek. Zira sosyal medya kazandığını cömertçe ifşa edenlerle dolup taşmaktadır.

Şimşek, özellikle sosyal medya fenomenleri ve Polat’lar gibilerin servetinin denetlenmesi, kaynağının tespiti adına talimat verdi.

Fenomenler denetimde

Sosyal medyada beğenilen, örnek alınan ve çok sayıda takipçisi bulunan kişiler sosyal medya fenomeni olarak tanımlanmaktadır. Bu kişiler kendi sosyal medya hesaplarında yayın açıp, içerik paylaşıp ve/veya reklam yaparak kazanç elde etmektedirler. Elde edilen bu kazanç banka hesabından bu kişilerin hesabına geldiğinden Maliye’nin eli güçlenmekte ve bu kişilerin elde ettikleri kazançları vergilendirebilmektedir.

Tam da bu noktada Şimşek’in verdiği talimat doğrultusunda vergi müfettişleri tarafından sosyal medya içerik üreticileri (sosyal medya fenomenleri) olarak tabir edilen kişilerin kazançları, harcama durumları ve beyanları herhangi bir vergi kayıp ve kaçağı şüphesiyle araştırılmaktadır ve incelemektedir. Fenomenlerle alakalı yapılan tespitlere bağlı olarak herhangi bir kara para aklama suçu şüphesi bulunması durumunda bu husus ilgili personeller tarafından MASAK’a (Mali Suçları Araştırma Kurulu) da bildirilmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde Gelir İdaresi Başkanlığı, Vergi Denetim Kurulu ve Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı personellerinden kurulan özel bir ekip bu konuda çalışmaktadır. Bu ekip, şüpheli kişileri finans sistemi üzerinden veya “web kazıma” yöntemi diye tabir edilen sosyal ağdan bilgi ve veri temin etmek suretiyle de tespit etmektedir.

Bu bağlamda sosyal ağlar üzerinden yayın açmak, içerik paylaşmak ve reklam yapmak suretiyle kazanç elde eden birçok kişi takibe alınmaktadır. Takip sonucunda ilgili kişiler bu şekilde elde ettikleri kazançlarının kayıt ve beyan dışı bırakıldığının tespit edilmesi halinde vergi ve ceza kesilmektedir. Ayrıca kara para aklama şüphesi bulunması halinde adli süreçlere maruz kalabilmektedir.

Örneğin, bir sosyal medya fenomeni yayın açıp ve bu yayının izlenmesi sonucunda elde ettiği kazanç, izleyiciler tarafından gönderilen hediyeler ve/veya bu yayında alınan reklam dolayısıyla elde ettiği kazançlarını vergi idaresine beyan etmemesi durumunda önceki yıllar da dikkate alınarak (geriye yönelik en çok 5 yıl) geçmişe yönelik vergi ve cezaları kesilmektedir.

Kara para mevzuu

Kara para, genel olarak kaynağı uyuşturucu ve/veya silah ticareti gibi yasak faaliyet elde edilen gelir olarak düşünülmelidir. Örneğin yurt dışında uyuşturucu ticareti yapan bir kişi bu parayı Türkiye’ye getirip sisteme dahil etmek isterse ya bir şirketin şubesinin isim hakkını (franchise) almakta ya büyük ödül kazanmış bir piyango biletini satın alıp kendi kazanmış gibi göstermekte ya açtığı işletmeye normalinin üstünde fiyatla mal alış-satışı yapmakta ya da muhtelif yöntemleri kullanabilmektedir. Burada temel amaç yasa dışı işlemden elde edilen kazancın ülke içinde yasal bir faaliyetten elde edildiği izlenimi vermektir.

Ancak kazancın kaynağını oluşturulan iş ve işlemlerin kara para aklama şüphesi barındırması durumunda bu husus MASAK’a bildirilmekte ve iş adli boyut kazanmaktadır. Bu süreç bazen de tam tersi şeklinde ilerleyebilmektedir. MASAK tarafından kara para aklama organizasyonuna yönelik tespit edilen hususların Vergi Denetim Kurulu’na bildirilmek suretiyle ilgili kişiler vergi ve cezalarıyla karşı karşıya kalabilmektedir.

Destek alınmalı

Bu şekilde incelemeye alınmış herkese masumiyet karinesi gereği suçlu gözüyle bakılması doğru değildir. Konu devletin ilgili birimlerince değerlendirmesi ve/veya yargıya intikali sonucunda verilen kesinleşmiş kararlarla neticesinde değerlendirilmelidir.

Bu nedenle bu kişiler, vergi incelemesine alındıkları zaman hem inceleme sürecinin doğru yönetilmesi hem de inceleme sonucunda kesilen vergi ve cezalarının süresinde ve doğru şekilde itirazlarının yapılması için konunun uzmanlarından destek almalarını öneriyorum. Özellikle yapılacak itirazların süresinde yapılmamış olması çoğu zaman hak kaybı doğurabilmektedir[1].


[1] Bu konu hakkında fikirleri ve deneyimlerini benimle paylaşan vergi müfettişi Sayın Samet Yücel’e teşekkür ederim.

T24 | Murat BATI